31 Temmuz 2012 Salı

bilemeyeceksin...





hiç bir zaman bilemeyeceksin,
şu an sadece senin için özenle bir araya getirmeye çalıştığımı, kelimeleri.
zaman gelecek ve bir başkası senden önce fark edecek bu sözlerin bir mucize yaratmak için yazıldığını,
oysa ki ilk sen gör isterdim senin için yarattığım mucizeyi,
oysa ki şu an yanımda ol,
oysa ki biz olalım.
oysa ki biraz sonra,
yıkmaya çalıştığım hayallerimi,
yani tek tek buruşturup kenara attığım,
içini dolduramayacağım kadar büyük
- ve boğulma hissi yaratacak kadar derin hissettiğim,
"sen duygusunu" yazamadığım için kin duyduğum,
müsveddelere nispet yaparcasına yazacağım seni,
beyaz ve tertemiz  bir hayatın belki ilk sayfasına...



hiç bir zaman bilemeyeceksin,
şu an sadece senin için özenle bir araya getirmeye çalıştığımı, kelimeleri.
iste burada, beyaz ve tertemiz bir hayatın ilk sayfasında,
-ve hangi sayfasında bıraktığını unuttuğun bir kitabın,
hiç okumadığın ön sözünde, benimle birliktesin
tesadüfen yan yana gelmiş,
adressiz cümlelerimin harbinde,
aynada ki aksinden rahatsız saatlerinde ruhumun,
sen ol diye, seninle olsun diye, biz olalım diye,
bunca kelime, onca kafiye,
yani gece, yani hüzün, yani aşk çılgın gibi her yerde,
ve bir gece daha sabaha kavuşuyor yine.
kaybettiğin mutluluğun yoğun bakım saatlerinde,
sırf sana bir yudum umut olsun diye,
feda ettiğim onlarca şişe,
yani gece, yani hüzün, yani aşk çılgın gibi her yerde,
sadece sen bil diye,
tutsak olduğumu itiraf etmeye çekindiğim yerde,
yani nöbette, yani sende, yani bir mucizede,
yani göz kapaklarının sevişme saatinde,
uykularını kaçırmayan, naklen huzur olabilseydim keşke...



h. s. 



04:47        01.08.2012   Salih G../YOLCULUK 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder